1960'lı yıllarda, Amerikan Hava Kuvvetleri, Rusların Mig-21'leri ile baş edebilecek, görece küçük boyutlu savaş uçağı ihtiyacı doğrultusunda bazı çalışmalar yürütmüştür. ADF gereksinimleri Mig-21'den %25 daha iyi itki yüklemesi ve kanat yüklemesi değerlerine sahip, hafif ve mümkün olduğunca sade bir uçak olması şeklindedir. Bu proje FX projesinin tamamlayıcısı olarak düşünülmüştür. 1967 yılında Rusların büyük boyutlu Mig-25'i tanıtmaları, FX projesini önemli ve öncelikli hale getirmiş, bunun sonucunda ADF projesi rafa kaldırılmıştır.
Daha sonra bu program LWF adı ile başka bir program olarak gündeme gelmiştir. LWF programı sonucunda ise ortaya F-16 çıkmıştır.
1960'lı yıllarda Amerikan Hava Kuvvetleri'nin ihtiyacı olan görece büyük boyutlu bir savaş uçağı geliştirmek üzere çeşitli çalışmalar yürütülmüştür. Temmuz 1967'de Rusların Mig-25'i tanıtmaları, bu çalışmaları hızlandırmış ve Aralık 1968'de McDonnell Douglas, North American Rockwell ve Fairchild Republic firmalarının teklifleri değerlendirmeye alınmıştır. 1968 yılında NASA projeye dahil olmuş ve ilgili firmalarla birlikte çeşitli konseptler üzerinde çalışmıştır. 23 Aralık 1969 tarihinde yarışmayı McDonnell Douglas'ın kazandığı ilan edilmiştir.
Bu program sonucunda ortaya F-15 çıkmıştır.
Temmuz 1968'de, Amerikan Donanması tarafından, maksimum hızı 2.2M olan, ikincil görev olarak yakın hava desteği sağlayabilecek iki kişilik bir savaş uçağı için teklif çağrısı yayınlamıştır. Uçağın diğer özellikleri olarak, M61A topu bulundurması, iki motorlu olması, 6 adet AIM-54 Phoenix veya 6 adet AIM-7 Sparrow ve 4 adet AIM-9 Sidewinder taşıyabilmesi sıralanmıştır. Grumman, McDonnell Douglas, General Dynamics, North American Rockwell ve Ling-Temco-Vought firmalarının verdiği tekliflerin değerlendirilmeleri sonucunda, Aralık 1968'de McDonnell Douglas ve Grumman finalist olarak belirlenmiştir. Ocak 1969'da ise yarışmayı Grumman'ın kazandığı ilan edilmiştir.
Bu program sonucunda ortaya F-14 çıkmıştır.
Daha önce başlatılmış olan ADF programının devamı niteliğinde olan bu program, 6 Ocak 1972 tarihinde, 9,100 kg sınıfında, çok iyi dönüş oranı, ivmelenme ve menzil değerlerine sahip, ayrıca 0.6-1.6M hızlarda ve 9,150-12,200 m irtifada savaş için optimize edilmiş bir savaş uçağı için teklif talebinin yayınlanması ile başlamıştır. General Dynamics, Northrop, Boeing, Lockheed ve Vought firmaları teklif vermiş, Vought ve Lockheed'den gelen teklifler Mart 1972'de elenmiştir. Daha sonra ise General Dynamics ve Northrop'dan gelen teklifler kabul edilmiştir. Her iki firma ikişer prototip geliştirmiş ve GD'nin geliştirdiği YF-16 2 Şubat 1974, Northrop'un geliştirdiği YF-17 ise 9 Haziran 1974'te ilk uçuşunu gerçekleştirmiştir.
Bu program Nisan 1974'te "Air Combat Fighter" (ACF) programına dönüşmüştür. Yeni teklif ve değerlendirme sürecinin sonunda ise, 13 Ocak 1975 tarihinde YF-16'nın ACF yarışmasını kazandığı ilan edilmiştir.
Bu program sonucunda ortaya F-16 çıkmıştır. Bu program kapsamında geliştirilen YF-17 ise daha sonra F-18'e dönüşmüştür.
Proje, 1977 yılında Grumman, General Dynamics ve Rockwell International firmaları ile ön çalışma anlaşmasının imzalanması ile başlamıştır. 1980 yılında söz konusu firmalar tekliflerini vermişler ve 1981 yılında Grumman'ın teklifi kabul edilmiştir. Programı hızlandırmak ve maliyeti düşük tutmak için, mümkün olan yerlerde, mevcut uçaklara ait parçalar kullanılmıştır. F-5'den alınan burun bölümü ve pilot mahalli, F-16'dan alınan iniş takımları ve F-18'den alınan F404 motorları, yeni orta ve arka gövdeyle ve kompozit malzemelerden üretilen yeni kanatlarla birleştirilmiştir.
Program sonucunda ortaya X-29 çıkmıştır. İlk uçuşunu 1984 yılında yapan uçaktan iki adet üretilmiştir.
Avrupa'da yeni nesil bir savaş uçağı geliştirme çalışmaları 1970'li yıllarda başlamıştır. Jaguar ve F-104 gibi uçaklara, dijital uçuş kontrol sistemi veya aerodinamik kararsızlık gibi yeni teknoloji ve teknikler uygulanarak başlayan çalışmalar çeşitli özgün projelerle devam etmiştir. 1979 yılında İngiliz BAe ve Alman MBB ortaklığı tarafından ECF programı başlatılmış; 1980 yılında ise BAe tarafından P.106/P.110, MBB tarafından TFK-90, Fransız Dassault tarafından ACX programları yürütülmüştür. İngiltere, Almanya ve İtalya ortaklığı tarafından 1982 yılında ACA programı; 1983 yılında ise EAP programı başlatılmıştır. Daha önceki programlarda kazanılan tecrübelerin sonucu olarak ortaya çıkan EAP ilk uçuşunu 8 Ağustos 1986'da gerçekleştirmiştir. EAP projesi ile eş zamanlı olarak, 1983 yılında F/EFA adı ile yeni bir program başlatılmıştır. 1985 yılında İngiltere, Almanya ve İtalya ortaklığında, F/EFA programının yerine Eurofighter programı başlatılmış, daha sonra İspanya da bu programa katılmıştır. Uçak ilk uçuşunu 27 Mart 1994'te gerçekleştirmiştir.
Fransız Dassault tarafından yürütülen ACX programının sonucunda ise Rafale ortaya çıkmıştır.
S-32 ve S-37 adları ile de bilinen ve 2002 yılında nihai ismi verilen Su-47, Sukhoi tarafından geliştirilen deneysel bir savaş uçağıdır. En önemli özelliği, kendisine mükemmel çeviklik ve manevra yeteneği kazandıran ileri ok açılı kanatlarıdır. Seri üretime geçmeyen uçak, Su-35BM ve Su-57 (PAK FA) isimli yeni nesil savaş uçaklarında kullanılan çeşitli ileri teknolojilerin geliştirilmesi ve test edilmesi amacına yönelik olarak hizmet vermiştir. İlk uçuşunu 25 Eylül 1997 tarihinde yapan uçaktan 4 adet üretilmiştir.
ATF, Amerikan Hava Kuvvetlerinin, 1980'li yıllarda geliştirme aşamasında olan, başta Su-27 ve Mig-29 olmak üzere, yeni nesil uçaklara rakip olmak üzere, hava üstünlüğü amaçlı yeni nesil bir savaş uçağının geliştirilmesi amacıyla yürüttüğü bir programdır. Eylül 1985'de teklif talebi yayınlanmış ve Temmuz 1986'da Lockheed, Northrop, Boeing, General Dynamics ve McDonnell Douglas firmalarından gelen teklifler kabul edilmiştir. Aynı yıl içerisinde Lockheed ve Northrop firmaları ile, sırasıyla YF-22 ve YF-23 isimli prototipleri geliştirmek üzere anlaşma imzalanmıştır. YF-23 27 Ağustos 1990 tarihinde, YF-22 ise 29 Eylül 1990 tarihinde ilk uçuşunu gerçekleştirmiştir. 23 Nisan 1991 tarihinde yarışmayı YF-22'nin kazandığı ilan edilmiştir.
Bu program sonucunda ortaya F-22 çıkmıştır.
İptal edilen çeşitli programların yerine JAST adı ile 1993 yılında başlayan projede, F-16, A-10, F-18, AV-8B gibi çeşitli uçaklarla yer değiştirecek, ortak bir savaş uçağı geliştirmek üzere, Lockheed Martin ve Boeing ile, prototip geliştirmek üzere 1996 yılında anlaşma imzalanmıştır. Boeing'in ürettiği X-32A 18 Eylül 2000 tarihinde, Lockheed Martin'in ürettiği X-35A ise 24 Ekim 2000 tarihinde ilk uçuşunu gerçekleştirmiştir. 26 Ekim 2001 tarihinde yarışmayı Lockheed Martin'in kazandığı açıklanmıştır.
Bu program sonucunda ortaya F-35 çıkmıştır.
Amerikan Deniz Kuvvetleri envanterindeki F/A-18 E/F Super Hornet'le yer değiştirecek 6. nesil savaş uçağını geliştirmek üzere başlatılan bir programdır. Göreve bağlı olarak insanlı veya insansız uçabilecek uçak, yönlendirmeli enerji silahı ve yeni nesil gizlenebilirlik gibi gelişmiş özelliklere sahip olacak ve hava ve yer hedeflerine karşı görev icra edebilecektir. Amerikan Deniz Kuvvetleri, alternatifleri analiz edebilmek için, 2013 yılında teknoloji geliştirme evresini başlatmayı planlamaktadır. Şu an itibari ile proje ile ilgilendiği bilinen tek firma Boeing'tir.
Amerikan Hava Kuvvetleri, yeni nesil (altıncı nesil) bir savaş uçağı tasarlamak üzere hazırlık çalışmalarına başlamış ve Kasım 2010'da, ilgili firmalara, önümüzdeki 20 yılda hayata geçirilebilecek yeni nesil bir savaş uçağının performansı ve bu uçakta kullanılabilecek teknolojiler hakkında fikirlerini bildirmeleri çağrısında bulunmuştur. Lockheed Martin, 2012 için hazırladığı bir takvimde, yeni nesil savaş uçağı adayı olarak, "Next-Gen Tactical Fighter" adlı konsept tasarıma yer vermiştir. Boeing ise 2011 yılında düzenlenen bir konferansta, "F-X" isimli konsept tasarımı sunmuştur.